Romanya’da doktorlar cesaret edemedi: Minik Mateo beynindeki tümörden Türkiye’de kurtuldu

Yiğit Can HELVACI-Özkan ÖZGER/İSTANBUL, – Romanya’da üç yıl önce beyin tümörü teşhisi konulan 9 yaşındaki Mateo Ciocoiu’ya ülkesinde ameliyatın riskli bulunması gerekçesiyle müdahale edilemedi. Beyninde yaşamsal dokulara bitişik, riskli bölgede bulunan ve büyüme eğilimi gösteren tümörden Türk hekimlerinin doğru ve zamanında müdahalesiyle kurtulan minik Mateo, Türkiye’de hayata yeniden tutundu. Mateo’nun annesi Doina Ciocoiu, “Türkiye benim için ikinci ev oldu. Çocuğumu bana güven veren Türk doktorlarının eline teslim ettim. Doktorlar hızlı bir şekilde karar aldı ve müdahalede bulundu. Oğlumun sağlığına kavuşmasında hiç zaman kaybetmediler ve hayatını kurtardılar” dedi.

Romanya’da yaşayan 9 yaşındaki Mateo Ciocoiu, 2020 yılında çocukluk çağı tümörüne yakalandı. Ülkesindeki doktorların ‘Burada yapabileceğimiz bir şey yok, ameliyat çok riskli’ demesi üzerine 2021 yılında Türkiye’de ilk ameliyatını olan Mateo’nun beynindeki tümörün riskli bölgelerine bu ameliyatta da müdahale edilemedi. Araştırmalarını sürdüren anne Doina Ciocoiu, Beyin ve Sinir Cerrahı Prof. Dr. Mehmet Reşid Önen ve Op. Dr. Evren Yüvrük ile iletişime geçti. Büyüme riski gösteren ve beynin tehlikeli bir bölgesinde bulunan tümör için ikinci kez ameliyat masasına yatan minik Mateo, Türk hekimlerin doğru ve zamanında müdahalesiyle Türkiye’de sağlığına kavuştu.

ANNE DOİNA CİOCOİU: TÜRKİYE BENİM İÇİN İKİNCİ EV OLDU

Türkiye’de yeni bir başlangıç yaptıklarını söyleyen Anne Doina Ciocoiu, hastalık sürecini şöyle anlattı:

“Önce bir kriz anı yaşadık. Mateo 2 dakikaya yakın bir süre hareketsiz kaldı, dudakları morarmış bir haldeydi, hiç konuşmuyordu ve bir anda terlemeye başladı. O an çok korktuk ve çocuğumun yaşadığı kriz sonrası Romanya’da hastaneye gittik. Hastanede yapılan tetkikler sonrası Mateo’nun beyninde tümör olduğunu öğrendik. Türkiye benim için ikinci ev oldu. Tümör teşhisi konulduktan sonra internet üzerinden araştırmalara başladık ve Türkiye’ye gelme kararı aldık. Türkiye ile iletişime geçtiğimizde süreç çok hızlı bir şekilde gerçekleşti. Türkiye’deki sağlık hizmetinden çok memnun kaldık. Bu anlamda Romanya’dan oldukça farklıydı. Doktorlar hızlı bir şekilde karar aldı ve müdahalede bulundu. Oğlumun sağlığına kavuşmasında hiç zaman kaybetmediler ve hayatını kurtardılar. Doktorlara ve hastanede çalışan tüm ekibe çok teşekkür ediyorum. Türkiye’ye geldik ve bizim için yeni bir başlangıç oldu. Çocuğumu bana güven veren Türk doktorlarının eline teslim ettim. Şu anda çok mutluyum çünkü Mateo sağlığına kavuştu. Yaşadığımız sıkıntılar geride kaldı” diye konuştu.

PROF. DR. ÖNEN: TÜMÖR KISMINDA BÜYÜME SAPTADIK

Mateo’nun beynindeki tümörde büyüme saptadıklarını söyleyen VM Medical Park Maltepe Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi bölümünden Prof. Dr. Mehmet Reşid Önen, “Hasta bize geldiğinde genel durumunda çok ciddi bir sıkıntı yoktu. Ancak daha önce ciddi bir epileptik nöbet nedeniyle tanısı konulmuş, ardından beyin tümörü saptanarak başka bir merkezde ameliyat edilmiş. Ameliyatta hayati risk yaşanmasın diye beyin tümörünün riskli bölgeleri bırakılmıştı. İlk ameliyat sonrası bırakılan tümör kısmında büyüme saptadık. Bizim tavsiyemiz ve hasta yakınlarının isteğiyle bu riskli bölgedeki tümörlerin çıkarılması yönündeydi. Biz de ileri teknoloji kullanarak ve cerrahi tecrübemizle riskli bölgedeki tümör dokusunu çıkarmak için gerekli hazırlıkları yaptık. Ameliyat sonucunda tespit ettiğimiz tümör dokusunu tamamen çıkardık ve hastamızı sağlıklı bir şekilde kliniğe alarak takiplerini yaptık. Herhangi bir problemle karşılaşmadık. Bir aksilik olmadığı taktirde hastamızı en kısa sürede taburcu etmeyi planlıyoruz” ifadelerini kullandı.

“TÜMÖR YAŞAMSAL DOKULARA YAPIŞIKTI”

Ameliyat süreciyle ilgili de bilgi veren Prof. Dr. Mehmet Reşid Önen, “Ameliyat ortalama 3 saat kadar sürdü. Ameliyatın riski; lokalizasyon, yani tümörün bulunduğu bölgenin yaşamsal dokulara yapışık olmasıydı. Ameliyat sonrasında kuvvet kaybı, konuşma bozukluğu, görme bozukluğu gibi ciddi riskleri barındırıyordu. Tümör dokusunu çıkarmadığımız taktirde bu tümörler yavaş da olsa büyüme eğilimdeydi. Ayrıca bu hastamızdaki tümörünün bir diğer özelliği kemikleşme potansiyeli taşımasıydı. Yani çıkardığımız tümör dokusu, yapı gereği vücuttaki diğer kemik dokularına benzer şekilde sertleşip, kemikleşiyor (kalsifiye oluyor). Bu tür tümörlerin çıkarılması normal tümörlerin çıkarılmasından çok daha zor oluyor. Çünkü diğer dokulara hasar verme ihtimaliniz daha da artıyor. Bu açıdan çok dikkatli bir şekilde ve beyin dokusuna zarar vermeden çıkarmanız gerekiyor. Ama başarılı bir şekilde sağlıklı dokulara zarar vermeden tümörü çıkarmayı başardık” dedi.

ÇOCUKLUK ÇAĞI TÜMÖRLERİ DİĞER TÜMÖRLER KADAR AGRESİF

Çocukluk çağı tümörlerinin agresif ve kötü seyirde olabileceğini söyleyen Prof. Dr. Mehmet Reşid Önen, şu bilgileri paylaştı:

“Çocukluk çağı tümörleri, erişkin çağı tümörlerinden biraz farklılık gösteriyor. Genetik özellikten ziyade anne karnındayken veya küçük yaşta başlıyor. Bu tür tümörler vücut gelişim aşamasındayken, normalde gelişim göstermesi gereken hücrelerin farklı bir yönde gelişim göstermesiyle ortaya çıkıyor. Mateo’da saptanan tümör kötü huylu bir tümör değil ancak kafatası içinde oluşan her lezyon, beyin dokusuna baskı yaparak onun fonksiyonlarını bozduğu için önem arz ediyor. Bu çocuğumuzda da o şekilde beyin tümörü oluşmuş, normal hücresel yapısı transformasyon geçirerek tümör formasyonuna girerek beyne baskı yapar hale gelmiş. Bu tip durumlarda bizim açımızdan en önemli şeylerden biri lokalizasyonu, yani yerleşimi ve tümörün büyüklüğü. İyi bir planlama yapılarak tümör dokusunun çıkarılması gerekiyor. Çocukluk çağı tümörleri de diğer tümörler kadar agresif ve kötü seyirde olabiliyor.”

“KISA VADEDE TÜMÖRÜN NÜKS ETME RİSKİNİ GÖRMÜYORUZ”

Prof. Dr. Önen, tümörün tekrarlama ihtimaline ilişkin ise “Tümörün nüks etme ihtimali artık bir tümör dokusu kaldığında karşılaştığımız bir durum. Ameliyat esnasında mikroskop altında görsel incelemelerle tümör dokusunun tamamını çıkarmaya çalışıyoruz. Bu hastada da öyle oldu. Sonraki radyolojik tahlillerde de tümör tekrarlaması söz konusu olduğu zaman tomografik görüntülerle takibini sağlayabiliyoruz. Kısa vadede tümörün nüks etme riskini görmüyoruz ancak uzun vade sonuçlarımız daha objektif olacak” dedi.

ÇOCUKLARDA ANİ GELİŞEN GÖRME BOZUKLUĞU, KASILMA VE BAŞ AĞRISINA DİKKAT

Çocukluk çağı tümörlerine karşı aileleri temkinli olmaları konusunda uyaran Önen, “Çocuklarda ani gelişen görme bozukluğu, nöbet tarzı şuur bozuklukları ve kasılma tarzı bulguların bir anda ortaya çıkması, hastayı uykudan uyandıran tanımlanamayan baş ağrısı gibi semptomların görülmesi durumunda ailelerin mutlaka doktora müracaat etmelerinde fayda var” diye konuştu.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top